the act of exerting one's strength or limbs

listen to the pronunciation of the act of exerting one's strength or limbs
English - Turkish

Definition of the act of exerting one's strength or limbs in English Turkish dictionary

delivery
(isim) teslim, dağıtma, teslim etme, verim; devretme; doğum, doğurma; konuşma
delivery
dağıtım

Evimin arkasındaki sokak, dağıtım kamyonları için çok dar. - The street behind my house is too narrow for delivery trucks.

Sağanak dün posta dağıtımını geciktirdi. - The thunderstorm yesterday delayed the delivery of the mail.

delivery
{i} konuşma tarzı
delivery
veriş
delivery
(Otomotiv) geçen miktar
delivery
çıkış
delivery
gönderim
delivery
konuşma biçimi
delivery
(Avrupa Birliği) mal teslimi
delivery
doğum

Karım doğum yapıyorken benim doğum odasında olmamı gerektiren herhangi bir neden var mı? Eğer 'nafaka' kelimesi senin için bir şey ifade ediyorsa. - Is there any reason I need to be in the delivery room when my wife is giving birth? Only if the word 'alimony' means anything to you.

Hastane odasında, beyaz kıyafetler giymiş hemşire ve ebe doğum için hazırlanıyorlardı. - In the hospital room, the nurse wearing white clothes and the midwife were preparing for the delivery.

delivery
teslim

Teslimat için ne kadar beklemeliyim. - How long do I have to wait for delivery?

Tom için bir teslimatım var. - I have a delivery for Tom.

the act of
eyleminin
delivery
topa vuruş
delivery
servis deliveryman satılan malı eve kadar götüren kimse
delivery
{i} dağıtma
delivery
{i} teslim etme
delivery
konuşma/doğum/teslim
delivery
(Tekstil) teslim, verme
English - English
delivery
the act of exerting one's strength or limbs

    Turkish pronunciation

    dhi äkt ıv îgzırtîng wʌnz strengkth ır lîmz

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈakt əv əgˈzərtəɴɢ ˈwənz ˈstreɴɢkᴛʜ ər ˈləmz/ /ðiː ˈækt əv ɪɡˈzɜrtɪŋ ˈwʌnz ˈstrɛŋkθ ɜr ˈlɪmz/
Favorites