Definition of the act of doing or performing again in English Turkish dictionary
- repetition
- tekrar
Bütün bu gereksiz tekrarla zamanını boşa harcıyorsun bu yüzden bize uzun soluklu bir açıklama yap.
-You're wasting your time with all this needless repetition so spare us the long-winded explanation.
Tekrarlamak, öğrenmenin babasıdır.
-Repetition is the father of learning.
- repetition
- {i} kopya
- repetition
- tekrarlanma
- repeating
- {i} tekrarlama
Söylediğim her şeyi tekrarlamayı kes.
-Stop repeating everything I say.
O tekrarlamaya değer.
-That's worth repeating.
- repeating
- {f} tekrarla
Bir bütün olarak tanımadan bir hatayı tekrarlamak hepsinin içinde en büyük hatadır.
-Repeating a mistake without recognizing it as one, is the biggest mistake of all.
Çılgınlık, sonuçların farklı olacağını umarak, aynı deneyimi tekrarlamaktır.
-Madness is repeating the same experience, expecting the results to be different.
- repeating
- tekralama
- repetition
- yineleme
Yinelemek öğrenmenin anasıdır.
-Repetition is the mother of learning.
- repetition
- tekrarlama
Tekrarlama bir yalanı gerçeğe dönüştürmez.
-Repetition does not transform a lie into a truth.
Tekrarlama, dil çalışmasında önemli bir rol oynamaktadır.
-Repetition plays an important role in language study.
- repeating
- tekrarlayarak
Zaten bildiğin şeyleri tekrarlayarak seni sıkmak istemiyorum.
-I don't want to bore you by repeating things you already know.
- the act of
- eyleminin
- repeating
- (sıfat) tekrarlanan
- repeating
- {s} tekrarlanan
- repeating
- tekrar eden
- repetition
- {i} yinelenme
- repetition
- tekrar yapma veya söyleme
- repetition
- repetitive tekrarlamalı
- repetition
- (Sosyoloji, Toplumbilim) yineleme freud
- repetition
- {i} ezberden okuma
- repetition
- (isim) tekrar, yinelenme, tekrarlama, ezberden okuma, taklit, kopya, suret
Related Terms
Definition of the act of doing or performing again in English English dictionary
- repetition
- repeating