English - Turkish
Definition of the act of disguising, notably as a ploy in English Turkish dictionary
- disguise
- {i} kılık değiştirme
doktor olarak kılık değiştirmeyi planlıyorum.
-I'm planning to disguise myself as a doctor.
Entelektüel karşıtlık, çoğunlukla elitizm'i eleştirmenin kılık değiştirmesiyle ifade edilir.
-Anti-intellectualism is often couched in the disguise of criticizing elitism.
- disguise
- kıyafet tebdili
- disguise
- görünüşünü değiştirmek
- disguise
- kılıfına uydurmak
- disguise
- numara
- disguise
- saklamak
- disguise
- kılık
O, övgünün kılık değiştirmiş bir hiciv olduğunu fark etmedi.
-He was not aware that the praise was a satire in disguise.
Tom kılık değiştirmiş olabilir.
-Tom could be disguised.
- disguise
- yaşırmak
- disguise
- {i} sahte kılık
- the act of
- eyleminin
- disguise
- {i} tanınmaz hale getirme
- disguise
- {f} gizlemek
- disguise
- {f} değiştirmek
- disguise
- {f} görünüşünü değiştir
- disguise
- thinly disguised sözde gizli
- disguise
- (Askeri) GİZLEMEK, GİZLENMEK, GİZLENMEK İÇİN KIYAFET DEĞİŞTİRMEK
- disguise
- tebdili kıyafet ile
- disguise
- tedbili kıyafet/gizlenme
- disguise
- {f} as ... olarak kılık değiştirmek: The king disguised himself as a beggar. Kral tanınmamak için dilenci kılığına girdi
- disguise
- {i} dış görünüş
- disguise
- tebdili kıyafet etmek
Related Terms
English - English
Definition of the act of disguising, notably as a ploy in English English dictionary
- disguise
Any disguise may expose soldiers to be deemed enemy spies.
the act of disguising, notably as a ploy
Hyphenation
the act of disguising, no·ta·bly as a ployPronunciation
Resimler
Favorites