Bu bizim varış yerimize ne kadar uzak?
- How far is it to our destination?
Bu geminin varış yeri neresidir?
- What's the destination of this ship?
Hayat bir yolculuktur, bir varış noktası değildir.
- Life is a journey, not a destination.
Yolculuk bir varış noktasından daha önemlidir.
- The journey matters more than the destination.
Hedefe varır varmaz onu aradım.
- As soon as I arrived at the destination, I called him.
Ben rüzgarın yönünü değiştiremem, ama her zaman benim hedefe ulaşmak için benim yelkenleri ayarlayabilirim.
- I can't change the direction of the wind, but I can adjust my sails to always reach my destination.
Onlar gidilecek yerlerine az önce vardılar.
- They just arrived at their destination.
Rüzgarın yönünü değiştiremem ama gidilecek yere ulaşmak için her zaman yelkenlerimi ayarlayabilirim.
- I can't change the direction of the wind, but I can adjust my sails to always reach my destination.
Senin nihai hedefin nedir?
- What's your final destination?
Gemi hedefine doğru ilerledi.
- The ship proceeded to her destination.
Tom ve Mary sonunda amaçlarına ulaştılar.
- Tom and Mary finally reached their destination.
Gerçek, bir hedef değil, amaçtır.
- Truth is a goal, not a destination.