English - Turkish
Definition of the act of deliberately setting fire to a property in English Turkish dictionary
- arson
- {i} kasıtlı yangın çıkarma
- arson
- kundaklama
Sami kundaklamayla suçlanıyordu.
-Sami was charged with arson.
Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.
-In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday.
- arson
- kundakçı
Uzun bir soruşturmanın ardından, polis sonunda şüpheli kundakçıyı ele geçirdi.
-After a long investigation, the police finally captured the suspected arsonist.
Kundakçı asla yakalanmadı.
-The arsonist was never apprehended.
- arson
- yangın çıkarma
- arson
- kundakçılık
Sami kundakçılık yüzünden tutuklanmıştı.
-Sami was arrested for arson.
- the act of
- eyleminin
Related Terms
English - English
Definition of the act of deliberately setting fire to a property in English English dictionary
- arson
the act of deliberately setting fire to a property
Hyphenation
the act of de·li·ber·ate·ly set·ting fire to a prop·er·tyTurkish pronunciation
dhi äkt ıv dîlîbrıtli setîng fayr tı ı präpırtiPronunciation
/ᴛʜē ˈakt əv dəˈləbrətlē ˈsetəɴɢ ˈfīr tə ə ˈpräpərtē/ /ðiː ˈækt əv dɪˈlɪbrətliː ˈsɛtɪŋ ˈfaɪr tə ə ˈprɑːpɜrtiː/
Resimler
Favorites