the act of congealing, or the state of being congealed

listen to the pronunciation of the act of congealing, or the state of being congealed
English - Turkish

Definition of the act of congealing, or the state of being congealed in English Turkish dictionary

freeze
donmak
freeze
{f} dondurucu olmak
freeze
dış üIkelere ait banka mevduatını dondurmak
freeze
{i} don

Tom dondurucudaki dondurmayı tamamen bitirdi. - Tom finished off the ice cream that was in the freezer.

Tom dondurucudaki dondurmayı tamamen bitirdi. - Tom finished eating all the ice cream that was in the freezer.

freeze
{i} soğuk günler
freeze
(ücret/fiyat) dondurma
freeze
{f} kırmak (cesaret)
freeze
{f} donakalmak
freeze
{i} dondurulma

Dondurulması gerekir. - It should be freezed!

freeze
çivi kesmek
freeze
eli ayağı buz kesilmek
freeze
(Ticaret) otomatik işleme kapama
freeze
(hava) çok soğuk olmak
freeze
soğuk hava
freeze
(fiyat/vergin/vb.) dondurmak
freeze
döndür
freeze
{f} donmak; buz tutmak, buz bağlamak; dondurmak
freeze
(isim) donma, don, dondurulma
English - English
freeze