the act of choosing, a choice made

listen to the pronunciation of the act of choosing, a choice made
English - Turkish

Definition of the act of choosing, a choice made in English Turkish dictionary

selection
seçme
selection
{i} seçenek
selection
{i} doğal ayıklanma
selection
seçme parçalar
selection
(Bilgisayar) seçili kısım
selection
(Biyoloji) ayıklanma
selection
seçi

Hakimler için eski seçim süreci çok haksızdı. - The old selection process for judges was very unfair.

Annem benim şanslı numaralarımdansa loto makinesinin keyfi seçimini tercih eder. - My mother prefers the arbitrary selection of the lottery machines over my lucky numbers.

selection
(Bilgisayar) seçilen
selection
seçme şey
the act of
eyleminin
selection
sağlam veya kuvvetlileri yaşatıp zayıfları imha eden tabiat kanunu
selection
{i} seçim

Bizim rastgele seçim olası bir kazanan olarak sizi seçti. - Our random selection has chosen you as a possible winner!

Annem benim şanslı numaralarımdansa loto makinesinin keyfi seçimini tercih eder. - My mother prefers the arbitrary selection of the lottery machines over my lucky numbers.

selection
{i} seleksiyon

Bu türler, doğal seleksiyonun bir sonucu olarak hastalığa karşı direnç geliştirmiştir. - This species has evolved resistance to the disease as a result of natural selection.

selection
(isim) seçme, seçim, seçmeler, doğal ayıklanma, seçenek, seleksiyon
selection
{i} seçme, ayırma
selection
ayrılma seçme seçilme
selection
Seçim / Seçili kısım seçim
English - English
{n} selection
the act of choosing, a choice made
Favorites