the act of choosing, a choice made

listen to the pronunciation of the act of choosing, a choice made
English - Turkish

Definition of the act of choosing, a choice made in English Turkish dictionary

selection
seçme
selection
{i} seçenek
selection
{i} doğal ayıklanma
selection
seçme parçalar
selection
(Bilgisayar) seçili kısım
selection
(Biyoloji) ayıklanma
selection
seçi

Annem benim şanslı numaralarımdansa loto makinesinin keyfi seçimini tercih eder. - My mother prefers the arbitrary selection of the lottery machines over my lucky numbers.

2014 Eurovision Şarkı Yarışması için Conchita Wurst'un seçilmesi Avusturya'da tartışmalara yol açtı. - Conchita Wurst's selection for the Eurovision Song Contest 2014 sparked controversy in Austria.

selection
(Bilgisayar) seçilen
selection
seçme şey
the act of
eyleminin
selection
sağlam veya kuvvetlileri yaşatıp zayıfları imha eden tabiat kanunu
selection
{i} seçim

Tom dikkatli bir seçim yaptı. - Tom made a careful selection.

Seçim süreci işe yaradı. - The selection process worked.

selection
{i} seleksiyon

Bu türler, doğal seleksiyonun bir sonucu olarak hastalığa karşı direnç geliştirmiştir. - This species has evolved resistance to the disease as a result of natural selection.

selection
(isim) seçme, seçim, seçmeler, doğal ayıklanma, seçenek, seleksiyon
selection
{i} seçme, ayırma
selection
ayrılma seçme seçilme
selection
Seçim / Seçili kısım seçim
English - English
{n} selection
the act of choosing, a choice made
Favorites