Senin adına birini göndermek yerine, sen gitsen ve şahsen konuşsan daha iyi olur.
- Instead of sending somebody on your behalf, you had better go and speak in person.
Diğer koloniler yardım etmek için asker göndermeye başladı.
- The other colonies began sending troops to help.
Onu hastaneye gönderirken hiç zaman kaybetmedik.
- We lost no time sending him to the hospital.
Sana hava yoluyla bir doğum günü hediyesi gönderiyorum.
- I am sending you a birthday present by air mail.
Size mektubumun bir kopyasını gönderiyorum.
- I am sending a copy of my letter to you.
Bana böyle hoş bir hediye gönderdiğin için çok teşekkür ederim.
- Thank you very much for sending me such a nice present.
Senin adına birini göndermek yerine, sen gitsen ve şahsen konuşsan daha iyi olur.
- Instead of sending somebody on your behalf, you had better go and speak in person.
Etna, Sicilya göğüne lav ve duman göndererek püskürdü.
- Mount Etna has erupted, sending lava and ash plumes into the Sicilian sky.
Bir Florida şehri sokaklardaki tuzlu suyu emmek için vakum hortumları ile donatılmış tanker kamyonları göndererek düzenli gelgit sel baskınına karşılık veriyor.
- A Florida city is responding to regular tidal flooding by sending out tanker trucks equipped with vacuum hoses to suck saltwater off the streets.