English - Turkish
Definition of the act of associating in English Turkish dictionary
- association
- birlik
Her şahıs tek başına veya başkalarıyla birlikte mal ve mülk sahibi olma hakkına sahiptir.
-Everyone has the right to own property alone as well as in association with others.
- association
- {i} birleşme
- association
- {i} ortaklık
- association
- {i} ilişki
İngiliz popüler kültüründeki trol-köprü ilişkisinin günümüze kadar ulaşan uzun bir tarihi vardır.
-The association between trolls and bridges has a long history which marches on to this day in English pop culture.
Sayılar tamamen rastgele seçilmiş olsa ve duygusal ilişkileri olmasa daha iyi olur mu?
-Would it be better if numbers were completely arbitrary and had no emotional associations?
- association
- (Tıp) asosiyasyon
- association
- asosiasyon
- association
- (Ticaret) ticari birlik
- association
- (Ticaret) kooperatif
- association
- (Pisikoloji, Ruhbilim) ortaşım
- association
- kuruluş
- association
- (Pisikoloji, Ruhbilim) bağlantı
- association
- kafada birleştirme
- association
- düşünsel olarak bir araya getirme
- the act of
- eyleminin
- association
- {i} akla getirme
- association
- şirket association football futbol
- association
- {i} iştirak
- association
- (isim) birleşme, ortaklık, işbirliği, iştirak, dernek, çağrıştırma; arkadaşlık; akla getirme
- association
- {i} arkadaşlık
- association
- association of ideas çagrışım
Related Terms
English - English
Definition of the act of associating in English English dictionary
- association
the act of associating
Hyphenation
the act of as·so·ci·at·ingTurkish pronunciation
dhi äkt ıv ısōsieytîngPronunciation
/ᴛʜē ˈakt əv əˈsōsēˌātəɴɢ/ /ðiː ˈækt əv əˈsoʊsiːˌeɪtɪŋ/
Resimler
History
Favorites