English - Turkish
Definition of the act of asserting, an affirmation in English Turkish dictionary
- assertion
- {i} sav
- assertion
- iddia
İddiaların için bir kanıtın olmadığı sürece ben bu konuşmayı yapmıyorum.
-So long as you have no evidence for your assertions, I am not having this conversation.
Bir iddia bir kanıt değildir.
-An assertion isn't a proof.
- assertion
- {i} (bir iddiayı) öne sürme
- assertion
- evetleme
- assertion
- öne sürme
- assertion
- hakkını ispat etme
- assertion
- açıklama
- assertion
- bildiri
- assertion
- (Dilbilim) Belirtme, savsöz
- assertion
- (Bilgisayar) NET Framework güvenliğinde, metodu çağıranın gerekli izni olmasa bile belli bir kaynağa erişmesinin sağlanması
- the act of
- eyleminin
- assertion
- {i} hakkını arama
- assertion
- hakkını ispat,iddia
- assertion
- savunma/iddia
Related Terms
English - English
Definition of the act of asserting, an affirmation in English English dictionary
- {n} assertion
the act of asserting, an affirmation
Hyphenation
the act of asserting, an af·fir·ma·tionPronunciation
Resimler
History
Favorites