the act of allowing a fluid to escape

listen to the pronunciation of the act of allowing a fluid to escape
English - Turkish

Definition of the act of allowing a fluid to escape in English Turkish dictionary

release
{i} bırakma

Mahkumları bırakmalarını emretti. - He ordered them to release the prisoners.

Rehineleri serbest bırakmayı reddettiler. - They refused to release the hostages.

release
çıkar/bırak
release
{i} yayın izni
release
(film) piyasada gösterilme izni
release
tek.salıverme düzeneği
release
deklanşör
release
bildirmek
release
kurtarma

Onun ayağını tuzaktan kurtarmak imkansız. - It's impossible to release his foot from the trap.

release
salma
release
yayınlamak
the act of
eyleminin
release
{f} ipoteğini çözmek
release
terk ve feragat etmek
release
azat etmek
release
{f} serbest bırakmak, salıvermek; huk. tahliye etmek
release
{f} bırakmak

Ne yazık ki Tom'u serbest bırakmak zorunda kalacaksın. - I'm afraid you're going to have to release Tom.

Jack çamı kozalakları, örneğin, büyük bir ısıya maruz kalıncaya kadar tohumlarını bırakmak için kolayca açılmazlar. - The cones of the jack pine, for example, do not readily open to release their seeds until they have been subjected to great heat.

release
özgür bırak,v.serbest bırak: n.bırakma
release
{f} feragat etmek
release
{f} kurtarmak

Onun ayağını tuzaktan kurtarmak imkansız. - It's impossible to release his foot from the trap.

release
{f} affetmek
release
releasementtahliye
English - English
release
spill
spillage
the act of allowing a fluid to escape

    Hyphenation

    the act of allowing a flu·id to es·cape

    Turkish pronunciation

    dhi äkt ıv ılauîng ı fluıd tı îskeyp

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈakt əv əˈlouəɴɢ ə ˈflo͞oəd tə əˈskāp/ /ðiː ˈækt əv əˈlaʊɪŋ ə ˈfluːəd tə ɪˈskeɪp/
Favorites