the act of activating such equipment, or of igniting a flame etc

listen to the pronunciation of the act of activating such equipment, or of igniting a flame etc
English - Turkish

Definition of the act of activating such equipment, or of igniting a flame etc in English Turkish dictionary

lighting
yükünü azaltmak
lighting
aydınlatarak
lighting
hafifletmek
lighting
lambalar
lighting
uzun hüzmeli far
lighting
{f} aydınlat

Neredeyse bütün siheuyanların ana binaları ve daha iyi aydınlatma için güneye bakan kapıları vardı.Bu yüzden hutongların bir çoğunluğu doğudan batıya doğru çalışırlar. - Nearly all siheyuans had their main buildings and gates facing south for better lighting, so a majority of hutongs run from east to west.

Ay, odayı aydınlatıyor. - The moon is lighting the room.

lighting
aydınlatma

Neredeyse bütün siheuyanların ana binaları ve daha iyi aydınlatma için güneye bakan kapıları vardı.Bu yüzden hutongların bir çoğunluğu doğudan batıya doğru çalışırlar. - Nearly all siheyuans had their main buildings and gates facing south for better lighting, so a majority of hutongs run from east to west.

Şehrin bu kısmında aydınlatma yetersiz. - The lighting is poor in this part of the city.

lighting
ışıklandırma jüyesi
lighting
ışıklandırma
lighting
{i} yakma
lighting
ışıklandırma tertibatı
lighting
resim ve fotoğrafta ışığın kullanılışı
lighting
light yan/yak/aydınlat
lighting
aydınlatma,n.aydınlatma: v.aydınlat: prep.aydınlatar
English - English
lighting
the act of activating such equipment, or of igniting a flame etc
Favorites