Tom taahhütten korkuyor.
- Tom is afraid of commitment.
Bugünün yoğun dünyasında, birçok kişi sürekli ev, iş ve sosyal taahhütlerinde hile yapıyor.
- In today's busy world, many people are constantly juggling home, work and social commitments.
Ne yazık ki bir sözüm var.
- Unfortunately, I have a commitment.
Üzgünüm, benim zaten başka bir sözüm var.
- I'm sorry, I already have another commitment.