the abdomen of a person, especially one that is enlarged

listen to the pronunciation of the abdomen of a person, especially one that is enlarged
English - Turkish

Definition of the abdomen of a person, especially one that is enlarged in English Turkish dictionary

gut
boğaz
gut
bağırsak tel
gut
içini temizlemek
gut
bağırsaklarını çıkarmak
gut
(bir binanın içini/vb.) yok etmek
gut
(Sıfat) İçgüdüsel, içten, ateşli, coşkulu, önemli, ciddi
gut
içten
gut
coşkulu
gut
ciddi
gut
{f} içini çıkarmak
gut
{f} temizlemek
gut
içgüdüsel

Tom'un sınavı geçmeyeceğine dair içgüdüsel bir sezgim var. - I have a gut feeling that Tom won't pass the test.

Benim içgüdüsel hissim Tom'un yarın gelmeyeceğidir. - My gut feeling is that Tom won't show up tomorrow.

gut
hazım sistemi
gut
yak/temizle
gut
{f} özetini çıkarmak
gut
içten gelen
gut
{i} geçit
gut
çalgı kirişi
gut
(fiil) içini çıkarmak, temizlemek, içini tahrip etmek, özetini çıkarmak
English - English
gut

beer gut.