that which settles or finishes; hence, a blow, etc

listen to the pronunciation of that which settles or finishes; hence, a blow, etc
English - Turkish

Definition of that which settles or finishes; hence, a blow, etc in English Turkish dictionary

settler
{i} yeni yere yerleşen kimse
settler
yerleşimci

Yerleşimciler Hıristiyan dinini kucakladı. - The settlers embraced the Christian religion.

Yerleşimciler kızıl derililerin yardımını kabul etti. - The settlers accepted the Indians' help.

settler
yerleşen
settler
yeni bir yere gidip yerleşen kimse
settler
göçmen

Göçmenler vadideki toprağın verimli olduğunu öğrendiler. - The settlers learned that the land in the valley was fertile.

Yerli nüfus göçmenlere karşı silaha sarıldı. - The indigenous population took up arms against the settlers.

settler
{i} son darbe
settler
{i} iskân edilen bir yere yerleşen/yerleştirilen kimse
settler
göçmen/yerleşimci
settler
{i} susturan cevap
settler
{i} son söz
English - English
settler
that which settles or finishes; hence, a blow, etc
Favorites