Gelecekte ne olacağını bilmek olanaksızdır.
- It is impossible to know what will happen in the future.
Amerikalılar için seni seviyorum demek çok kolay ama Çince'de bunu yapmak olanaksızdır.
- It's so easy for Americans to say I love you and it's impossible to do this in Chinese.
Onun sorularını anlamak imkânsızdı.
- It was impossible to understand his questions.
Bir ayda işi tamamen bitirmek imkansız.
- It is utterly impossible to finish the work within a month.
If we work together, we can achieve the impossible!.