that which is uncertain; something unknown

listen to the pronunciation of that which is uncertain; something unknown
English - Turkish

Definition of that which is uncertain; something unknown in English Turkish dictionary

uncertainty
{i} tereddüd
uncertainty
kuşku
uncertainty
kararsızlık
uncertainty
kuşku, şüphe, tereddüt
uncertainty
belirsizlik

Hava hakkındaki belirsizlik İngilizlerin karakterlerinde belirli bir etkiye sahiptir. - The uncertainty about the weather has had a definite effect upon the Englishman's character.

Her yerde belirsizlik var. - There's uncertainty everywhere.

uncertainty
kesinsizlik
uncertainty
belirsizlik,şüphe
uncertainty
{i} değişkenlik
uncertainty
{i} kesin olmama
uncertainty
(isim) belirsizlik, kararsızlık, şüphe, tereddüd, kesin olmama, değişkenlik
English - English
uncertainty
that which is uncertain; something unknown
Favorites