that which is present or near

English - Turkish

Definition of that which is present or near in English Turkish dictionary

Related Terms

this

bu

this

{s} (çoğ. these) bu

this

böylesine

Böylesine loş bir odada çalışmak imkansızdır. - It's impossible to work in a room this dim.

Doktor böylesine acil bir durumla nasıl başa çıkacağını biliyordu. - The doctor knew how to cope with an emergency like this.

this

bu kadar

O, daha önce hiç bu kadar korkmamıştı. - She'd never been this frightened before.

Asla tekrar bu kadar geç kalma. - Never be this late again.

this

böyle

Ben böyle bir şapka almakla ilgileniyorum. - I am interested in getting a hat like this.

Böyle kirleticiler çoğunlukla otomobil motorlarındaki yakıt tüketiminden kaynaklanmaktadır. - Pollutants like this derive mainly from the combustion of fuel in car engines.

English - English

Definition of that which is present or near in English English dictionary

{p} this

Hyphenation

that which I·s pres·ent or near

Turkish pronunciation

dhıt hwîç îz prizent ır nîr

Pronunciation

/ᴛʜət ˈhwəʧ əz prēˈzent ər ˈnər/ /ðət ˈhwɪʧ ɪz priːˈzɛnt ɜr ˈnɪr/