that which is inserted or set in; an insertion

listen to the pronunciation of that which is inserted or set in; an insertion
English - Turkish

Definition of that which is inserted or set in; an insertion in English Turkish dictionary

inset
araya sokulmuş
inset
(Bilgisayar) dışarı
inset
(Askeri) ek harita
inset
içe doğru
inset
ilave
inset
bir şeyin ortasına ek koymak
inset
ek
inset
(Askeri) EK HARİTA: Haritacılıkta, daha geniş bir haritanın sınırları içine yerleştirilmiş ayrı bir harita. Üç şekli vardır: a. Coğrafi olarak paftanın dışında bulunan ancak yayınlamayı kolaylaştırmak üzere buraya dahil edilen genellikle aynı ölçekteki harita parçası. b. Haritanın daha büyük ölçekte yapılmış bir bölümü. c. Bir mevkiyi tespit amacıyla dahil edilen çevredeki bölgeleri gösteren daha küçük ölçekte yapılmış harita
inset
(isim) ekli küçük resim, atma, ek, ilave
inset
ek koymak
inset
{f} arasına koymak
inset
insetsimple past
inset
{f} ilave etmek
inset
inset
insetpast participle
inset
ilave et
inset
insetmean
English - English
inset
that which is inserted or set in; an insertion
Favorites