English - Turkish
Definition of that which incites boredom in a person in English Turkish dictionary
- boring
- bıktıran
- boring
- sıkıcı
Hasta olmak çok sıkıcı.
-Being sick is very boring.
Twitter'ı kullanırdım, fakat sonra onu sıkıcı biraz buldum, bu yüzden onu kullanmayı durdurdum.
-I used to use Twitter, but then found it a bit boring, so I stopped using it.
- boring
- can sıkıc
Tom can sıkıcıydı, ancak Mary değildi.
-Tom was boring, but Mary wasn't.
- boring
- (Jeoloji) sondaj yapma
- boring
- sürme
- boring
- (Madencilik) sondaj deliği
- boring
- bayıcı
- boring
- boğucu
- boring
- delme
- boring
- can sıkıcı
Tom can sıkıcıydı, ancak Mary değildi.
-Tom was boring, but Mary wasn't.
- boring
- {f} bıktır
O bıktırıcı ve sıkıcıydı.
-It was tedious and boring.
- boring
- delik açılırken cıkan moloz
Related Terms
English - English
Definition of that which incites boredom in a person in English English dictionary
- boring
that which incites boredom in a person
Hyphenation
that which incites bore·dom in a per·sonTurkish pronunciation
dhıt hwîç însayts bôrdım în ı pırsınPronunciation
/ᴛʜət ˈhwəʧ ənˈsīts ˈbôrdəm ən ə ˈpərsən/ /ðət ˈhwɪʧ ɪnˈsaɪts ˈbɔːrdəm ɪn ə ˈpɜrsən/
Resimler
History
Favorites