Tom yağışlı sezonu sevmez.
- Tom doesn't like the rainy season.
Sezonun çoğu günü ava gitti.
- They went hunting most days of the season.
Onun sahneye ilk çıkışı mevsimin en büyük sosyal olayı idi.
- Her debut was the biggest social event of the season.
Bu, yılın en iyi mevsimi.
- It's the best season of the year.