that which discriminates; mark of distinction, a characteristic

listen to the pronunciation of that which discriminates; mark of distinction, a characteristic
English - Turkish

Definition of that which discriminates; mark of distinction, a characteristic in English Turkish dictionary

discrimination
fark gözetme
discrimination
ayırım yapma
discrimination
(Ticaret) ayırımcılık yapma
discrimination
(Bilgisayar) ayrımsama gücü
discrimination
ince farkları görebilme
discrimination
(Ticaret) ayırım gözetme
discrimination
beğeni
discrimination
(Ticaret) işlemde eşitsizlik yapma
discrimination
ayrımsama
discrimination
(Dilbilim) ayırıcılık
discrimination
ayırım
discrimination
(against ile) ayrım
discrimination
{i} ayırma yetkisi
discrimination
(Nükleer Bilimler) ayırtetme
discrimination
(Avrupa Birliği) ayrımcılık

Ayrımcılık, toplumsal bir gerçektir, bir his değildir. - Discrimination is a social fact, not a feeling.

O bana ayrımcılık gibi görünüyor. - That sounds like discrimination to me.

discrimination
{i} ayırt etme
discrimination
{i} zevk, beğeni, güzeli çirkinden ayırabilme yetisi
discrimination
(isim) ayırt etme, fark gözetme, ayrıcalık yapma, ayırma yetkisi
English - English
discrimination
that which discriminates; mark of distinction, a characteristic
Favorites