that which constitutes distinction of person; individuality

listen to the pronunciation of that which constitutes distinction of person; individuality
English - Turkish

Definition of that which constitutes distinction of person; individuality in English Turkish dictionary

personality
kişilik

Mary görünüşlerin kişilikten daha önemli olduğunu düşünüyor. - Mary thinks that looks are more important than personality.

Kişilik ve kan grubu arasında bir bağlantı bilimsel olarak kanıtlanmadı. - A connection between personality and blood type has not been scientifically proven.

personality
{i} şahsiyet
personality
şahsiyet/kişilik
personality
(Tıp) personalite
personality
şahsın hukuku
personality
sosyal kişilik
personality
önemli kişi
personality
{i} benlik
personality
(Tıp) Kişi, şahıs
personality
ferdiyet
personality
(Tıp) Kişilik, şahsieyt
personality
{i} karakter

Adın karakterini etkiliyor. - Your name affects your personality.

Karakter yeteneğe değil kişiliğe bağlıdır. - The character depends on personality, not on talent.

personality
{i} bireylik
personality
hakaret niteliğinde söz
English - English
personality
that which constitutes distinction of person; individuality
Favorites