O onu sadece onu kızdırmak için yapıyor.
- She is doing that only to annoy him.
Facebook her zaman promotörleri kızdırmak için bir yol bulur.
- Facebook always finds a way to annoy promoters.
Ailem aptal şeyler hakkında tartışmayı sürdürüyor. Bu çok can sıkıcı!
- My parents keep arguing about stupid things. It's so annoying!
Gerçekten can sıkıcısın.
- You are really annoying.
Kız kardeşini niçin sinirlendiriyorsun?
- Why are you annoying your sister?
Onun konuşma şekli beni sinirlendiriyor.
- His way of speaking annoys me.
The home far and away, the distance where lives joy, / The cure, at once and ever, of world and world's annoy .