that which causes one to spring; specifically, a lively tune

listen to the pronunciation of that which causes one to spring; specifically, a lively tune
English - Turkish

Definition of that which causes one to spring; specifically, a lively tune in English Turkish dictionary

spring
yay
spring
{i} ilkbahar

İlkbahar bitti ve yaz geldi. - Spring is over and summer has come.

İlkbaharı yaza tercih ederim. - I prefer spring to summer.

spring
{i} memba
spring
{s} yaylı
spring
canlılık
spring
salgı
spring
(Coğrafya) çırçır
spring
yaylanmak
spring
sıçrama

Bu fikir seks hakkında daha fazla tartışmalar için bir sıçrama tahtasıydı. - That idea was a springboard for further discussions about sex.

spring
çıkıp gelmek
spring
başlangıç
spring
köklem
spring
{f} esnemek
spring
(sıfat) atlama, yaylı, sustalı, esnek, bahar, ilkbahar, memba, kaynak, sıçrama
spring
{f} hapisten çıkarmak
spring
fırlama veya sıçrama gücü veya yeteneği
spring
{i} çatlak
spring
{f} ikram etmek
spring
{f} eğmek
spring
{f} infilak etmek
English - English
spring
that which causes one to spring; specifically, a lively tune
Favorites