that part of the limb between the knee and foot

listen to the pronunciation of that part of the limb between the knee and foot
English - Turkish

Definition of that part of the limb between the knee and foot in English Turkish dictionary

leg
{i} bacak

Bacaklarım acıyor çünkü bugün çok yürüdüm. - My legs hurt because I walked a lot today.

Molada bacaklarımı germek için kalktım. - During the intermission I got up to stretch my legs.

leg
(Matematik) dikkenar
leg
fasıla
leg
(giysi) bacağı örten bölüm
leg
(eşya) ayak
leg
{i} raund
leg
{i} but
leg
{f} koşmak
leg
mobilya ayağı
leg
pergel ayağı
leg
{i} ayak (masa vs.)
leg
(isim) bacak, but, ayak (masa vs.), üçgenin taban olmayan kenarı, etap, raund, ayak (yarış)
leg
briç veya spor karşılaşmalarında kazanılan ilk oyun
leg
{i} etap
leg
legofmutton sail üç köşeli bi
leg
leg of mutton koyun budu
leg
{i} (mobilyada/pergelde) ayak
leg
bacak vazifesi gören şey
leg
ayak

Bir bebek olarak dört ayak üzerinde emekler, sonra iki bacak üstünde yürümeyi öğrenir, sonunda yaşlılıkta bir değneye ihtiyacı olur. - It crawls on all fours as a baby, then learns to walk on two legs, and finally needs a cane in old age.

Benim ellerim ve ayaklarım şişti. - My hands and legs are swollen.

English - English
leg
that part of the limb between the knee and foot

    Hyphenation

    that part of the limb be·tween the knee and foot

    Turkish pronunciation

    dhıt pärt ıv dhi lîm bitwin dhi ni ınd fût

    Pronunciation

    /ᴛʜət ˈpärt əv ᴛʜē ˈləm bēˈtwēn ᴛʜē ˈnē ənd ˈfo͝ot/ /ðət ˈpɑːrt əv ðiː ˈlɪm biːˈtwiːn ðiː ˈniː ənd ˈfʊt/
Favorites