Onun istifa etmesi şaşırtıcı değildir.
- It is not surprising that he resigned.
Karının itiraz etmesi şaşırtıcı.
- It is surprising that your wife should object.
Birden aklıma ona sürpriz yapma fikri geldi.
- The idea of surprising her suddenly crossed my mind.
Şimdi bu sürpriz değil.
- That's not surprising nowadays.
Onun düğünü hakkında bir şey duymamış olman şaşırtıcı.
- It's surprising that you haven't heard anything about her wedding.
Trafik kazalarında ölen insan sayısı şaşırtıcıdır.
- The number of people who die in traffic accidents is surprising.
... Now, it's no surprise that mobile devices are ...
... certainly never ceases to surprise the travel and beyond ...