that in which faith is put or reliance had

listen to the pronunciation of that in which faith is put or reliance had
English - Turkish

Definition of that in which faith is put or reliance had in English Turkish dictionary

confidence
{i} güven

Güvenin var. Onu yapabilirsin. - Have confidence. You can do it.

Güvenini kaybetme, Mike. - Don't lose confidence, Mike.

confidence
{i} inanç

Mantık, yanlış sonuca inançla ulaşmanın sistematik bir metodudur. - Logic is a systematic method of coming to the wrong conclusion with confidence.

confidence
{i} kendine güven

Tom'un kendine güveni yüksektir. - Tom's confidence is high.

Kendine güven eksikliğin var. - You lacked confidence in yourself.

confidence
{i} inanma
confidence
(Nükleer Bilimler) güvenilirlik
confidence
güvenirlik
confidence
(Biyokimya) güvenme

Onlar Tom'a güvenmemeli - They should not have confidence in Tom.

confidence
küstahlık
confidence
sır

O beni sırdaşı yaptı. - She took me into her confidence.

O bana alenen bir şey söylemedi ama sır olarak o bana evleneceğini söyledi. - He hasn't said anything publicly, but in confidence he told me he's getting married.

confidence
gizli şey
confidence
{i} güven, itimat
confidence
{i} sırdaşlık
confidence
confidence game dolandıncılık
confidence
kazı
confidence
told in confidence mahrem olarak söylenmiş
confidence
(isim) güven, inanç, itimat, kendine güven; inanma; sır, sırdaşlık
confidence
I have confidence in him : Ona itimadım var. Ona güvenirim
confidence
confidence man dolandıncı
confidence
(Mukavele) güven, emniyet, itimat ; gizlilik
English - English
confidence
that in which faith is put or reliance had

    Hyphenation

    that in which faith I·s put or re·li·ance had

    Turkish pronunciation

    dhıt în hwîç feyth îz pût ır rilayıns häd

    Pronunciation

    /ᴛʜət ən ˈhwəʧ ˈfāᴛʜ əz ˈpo͝ot ər rēˈlīəns ˈhad/ /ðət ɪn ˈhwɪʧ ˈfeɪθ ɪz ˈpʊt ɜr riːˈlaɪəns ˈhæd/
Favorites