Ağlayan şu erkek çocuğunu tanıyor musun?
- Do you know that boy who's crying?
Ağlayan bebeğine biraz süt içirdi.
- She made her crying baby drink some milk.
Yüksek sesle ağlamaktan kendimi alamadım.
- I could not stop myself from crying aloud.
O, onu teselli etmeye çalıştı, ama o ağlamaya devam etti.
- He tried to comfort her, but she kept crying.
Leyla çığlık atıp ağlamaya başladı.
- Layla just started screaming and crying.
Layla sadece ağlayıp çığlık atıyordu.
- Layla was just crying and screaming.