that confounds or contradicts or confuses

listen to the pronunciation of that confounds or contradicts or confuses
English - Turkish

Definition of that confounds or contradicts or confuses in English Turkish dictionary

contradictory
çelişkili

Benim akıcılığım birçok durum için yeterlidir, fakat genellikle çelişkili durumlarımı ifade etmek için değil. - My fluency is sufficient for many situations, but not for expressing my — often contradictory — emotions.

Bu çelişkili görünüyor. - This seems contradictory.

contradictory
{s} tutarsız
confounding
şaşırtma
confounding
şaşırtan
confounding
şaşırtarak
contradictory
mütenakız
contradictory
çelişken
confounding
{f} şaşırt
confounding
{i} şaşırtıcı
contradictory
birbirini tutmayan
confounding
şaşırtıcı şaşırt prepşaşırtarak
contradictory
{s} karşıt
contradictory
{s} ters
contradictory
çelişkili iddia
contradictory
çelişkili/yalanlayıcı
contradictory
{s} aykırı

Söyledikleri şeyler hissettiklerine aykırı. - What they say is contradictory to their feelings.

contradictory
{s} çelişkili, çelişik, tutarsız
English - English
contradictory
confounding
that confounds or contradicts or confuses

    Turkish pronunciation

    dhıt kınfaundz ır käntrıdîkts ır kınfyuzîz

    Pronunciation

    /ᴛʜət kənˈfoundz ər ˌkäntrəˈdəkts ər kənˈfyo͞ozəz/ /ðət kənˈfaʊndz ɜr ˌkɑːntrəˈdɪkts ɜr kənˈfjuːzɪz/
Favorites