that believes; having belief

listen to the pronunciation of that believes; having belief
English - Turkish

Definition of that believes; having belief in English Turkish dictionary

believing
inançlı
believing
mümin
believing
itikatlı
believing
{i} inanış
believing
imanlı
believing
{f} inan

Tom'un Mary'nin gerçekten onunla birlikte çıkmak isteyeceğine inanma sorunu vardı. - Tom had trouble believing that Mary would actually want to go out with him.

Bilim adamlarına göre yaygın bir hata her problemin teknik bir çözümü var olduğuna yanlışlıkla inanmaktır. - A fault common to scientists is mistakenly believing that every problem has a technical solution.

believing
{i} kanma
believing
(isim) kanma
believing
iman eden
believing
inanan
English - English
believing
that believes; having belief
Favorites