Dante'nin Milton'dan daha iyi olduğunu düşünüyorum.
- I think Dante is better than Milton.
Bir diskoda dans etmeyi kayak yapmaktan daha fazla sever.
- She likes dancing in a disco better than skiing.
Hastanedeki kötü deneyimlerini telafi etmek için, Tom içmesi gerekenden biraz daha fazla içti.
- To make up for his unpleasant experiences in the hospital, Tom drank a little more than he should have.
Hastanedeki hoş olmayan deneyimlerini telafi etmek için Tom içmesi gerekenden biraz daha fazla içti.
- To compensate for his unpleasant experiences in the hospital, Tom drank a little more than was good for him.
Çocuklar Günü'nde 50'den fazla bisiklet bağışlandı.
- On Children's Day, more than 50 bicycles were donated.
Bağlantı için teşekkürler.
- Thank you for the link.
Bu yıl geçen yıla göre daha az kaza vardı.
- There were fewer accidents this year than last.
Yaşlı olanlar genç olanlara göre her zaman daha fazla bilmiyorlar.
- The older ones do not always know more than the younger ones.