Turkish - English
Definition of tezahürat in Turkish English dictionary
- public demonstration, ovation
- manifestations, signs
- expression of feeling by a group of people; ovation; cheering; applause; booing
- cheers
The students receive the loudest cheers.
-Öğrenciler en yüksek sesli tezahüratı alıyor.
The astronauts were greeted by their enthusiastic cheers and applause.
-Astronotlar kendi coşkulu tezahüratları ve alkışlarlarıyla karşılandı.
- cheer
A cheer went up from the audience.
-Seyirciler arasından bir tezahürat yükseldi.
They cheered as his train passed.
-Onun treni geçerken, onlar tezahürat yaptı.
- demonstration (usually made to protest something)
- ovations
- manifestation
- yell
- cheerleading
- {i} acclaim
- {i} acclamation
- tezahürat yapmak
- Cheer
- tezahürat yapmak
- to cheer
- tezahürat yapmak
- root for
- tezahürat yapmak
- encore
- tezahürat yapmak
- barrack
- tezahürat yaptıran kimse
- cheer leader
- coşkulu tezahürat
- ringing cheers
- coşkulu tezahürat
- rave
- sesli tezahürat yapmak
- (Dilbilim) cheer for
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of tezahürat in Turkish Turkish dictionary
- (Hukuk) Gösteri;bir şeyi veya bir kimseyi veya bir grubu gürültü ile karşılamak veya onu cesaretlendirmek
- (Osmanlı Dönemi) (Tezahür. C.) Görünüşler. Gösterişler. Gösteriş için toplanmak
- (Osmanlı Dönemi) görünmeler, açığa çıkmalar
- Belirtiler
- Hastalıklarda belirtiler
- Bağırıp çağırarak, alkışlayıp tempo tutarak yapılan gösteri: "Bazı davetliler giderken gençler tempo tutup tezahürat yapıyorlardı."- H. Taner
- Bağırıp çağırarak, alkışlayıp tempo tutarak yapılan gösteri
- Gösteri
tezahürat
Hyphenation
te·za·hü·ratPronunciation
Resimler
History
Favorites