Turkish - English
Definition of teyze in Turkish English dictionary
- aunt
My aunty is feeling sick.
-Teyzeciğim kötü hissediyor.
I lost no time in visiting my aunt in the hospital yesterday.
-Ben, dün hiç zaman kaybetmeden teyzemi hastanede ziyaret ettim.
- aunty
My aunty is feeling sick.
-Teyzeciğim kötü hissediyor.
Aunty Kelly treated us to ice cream today.
-Kelly teyze bugün bize dondurma ısmarladı.
- maternal aunt
- (maternal) aunt, aunty, auntie
- auntie
- teyze oğlu/kızı
- cousin
- teyze çocuğu
- cousin
- teyze kızı
- her aunt
- teyze oğlu
- aunt's son
- teyze çocuğu
- first cousin
- teyze çocuğu
- german cousin
- büyük teyze
- grandaunt
- evlenmemiş teyze
- spinster aunt
- hanım teyze
- ma'am
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of teyze in Turkish Turkish dictionary
- Annenin kız kardeşi, ana yarısı: "İhtiyar halaların, teyzelerin, bütün bu hısım akrabanın fikrini sorduk."- M. Ş. Esendal
- Annenin kız kardeşi, ana yarısı
- Anne yaşıtı kadınlara söylenen seslenme sözü
- eze
- dize
- ana yarısı
teyze
Hyphenation
tey·zePronunciation
Resimler
History
Favorites