Onun metinleri özlüdür.
- Her texts are concise.
Metinleri çevirmek için birçok yol var.
- There are many ways to translate texts.
Az önce Tom'dan bir metin aldım.
- I just got a text from Tom.
Bu metini çevirmek için vaktim yok.
- I don't have time to translate this text.
Valentina'nın annesi bir tekstil fabrikasında çalıştı.
- Valentina's mother worked in a textile plant.
Tekstil fabrikasının pencereleri demir çubuklarla donatılmış bu yüzden fabrikada yangın çıktığında işçilerden çoğu öldü.
- The textile factory's windows are fitted with iron bars so when a fire broke out inside the factory, most of the workers died.
Onun konuşmasının tam metnini okuduk.
- We read the full text of his speech.
Bu kitapta o kadar çok konu yok.
- There's not so much text in this book.
Just text me when you get here.
Have you been texting all afternoon?.
Tom sent Mary a text message.
- Tom sent a text message to Mary.
Tom sent a text message to Mary.
- Tom sent Mary a text message.
... could get HIV testing at the bottom of those texts. ...