Savaş sona erdiğinde, bir Teksaslı canlı bırakılmadı.
- When the battle ended, not a Texan was left alive.
O tipik bir Teksaslı şivesi ile konuştu.
- He spoke with a typical Texan drawl.
Teksas'ta küçük şehirlerde büyüdü.
- He grew up in small towns in Texas.
Teksas valisi kızgındı.
- The governor of Texas was furious.