tevhi̇d

listen to the pronunciation of tevhi̇d
Turkish - English

Definition of tevhi̇d in Turkish English dictionary

tevhid
oneness
Tevhid
tawhid
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Birleme. Bir Allah'tan başka İlâh olmadığına inanma. Lâ ilahe illallah sözünü tekrarlama. Her yerde ve her şeyde Allah'tan başkasının te'sir hâkimiyeti olmadığını anlamak, bilmek ve bilerek yaşamak
(Hukuk) Birleştirme
(Osmanlı Dönemi) Edb: Allah'ın varlığına ve birliğine dair yazılan manzume.İnsanlar, Allah'ın birliğine inananlar ve birliğine inanmayanlar olarak ikiye ayrılır. Allah'a inanmayanlar sözü, aslında Allah'ın birliğine ve sıfatlarına inanmayanlar sözünün kısaltılmış şeklidir. Çünkü insanı ve kâinatı kim yaratmıştır? Sorusuna ina
tevhid
(Din) (Arapça: توحيد), birlik, birlemek. Allah'ın varlığını, birliğini, tüm yetkin niteliklerin kendisinde toplandığını, eşi ve benzeri bulunmadığını bilmek ve buna inanmak. Bu bilgi ve inanç en özlü biçimde "Lâ İlâhe İllallah" (İlah yoktur ancak Allah vardır.) cümlesiyle ifade edilir. Bu nedenle bu cümleye tevhit kelimesi denir. Tevhit kelimesini manasını bilerek söyleyen ve buna inanan kişi mümin ve muvahhid adını alır
tevhid
Birkaç şeyi bir araya getirme, birleme
tevhid
Allah'ın birliğine inanma
Tevhid
(Osmanlı Dönemi) birleme Allah'ın bir olduğuna ve Ondan başka ilâh olmadığına inanma
tevhid
Allah'ı, yaratılış ve kainatın aslı gibi unsurları bir arada yorumlayan manzumeler
tevhid
Tapu kütüğünde kayıtlı birden fazla taşınmazın tek bir parsel haline getirilmesi
TEVHİD SURESİ
(Osmanlı Dönemi) Kur'an-ı Kerim'in 112. Suresidir. İhlâs Suresi gibi çok isimleri de vardır. Bak: İhlâs Suresi
kelime-i tevhid
(Din) Tevhid-i İlahîyi ifade eden "Lâilahe illallah Muhammedür Resulullah" cümle-i kudsiyesidir
aksamı Tevhid
(Osmanlı Dönemi) tevhidin kısımları