Tom took his finger off the trigger and put his pistol back in its holster.
- Tom parmağını tetikten çekti ve tabancasını kılıfına geri koydu.
Tom took his finger off the trigger and lowered his gun.
- Tom parmağını tetikten çekti ve silahını indirdi.
You can't be too vigilant.
- Çok tetikte olamazsın.
We must remain vigilant.
- Biz tetikte kalmalıyız.
Be on alert. The evacuation order may occur at any moment.
- Tetikte ol. Tahliye emri herhangi bir zamanda olabilir.
He didn't want to be cheated again, and was always on the alert.
- O tekrar aldatılmak istemiyordu ve her zaman tetikteydi.
Do not try to run away, please, because the eyes of your enemies are watchful.
- Lütfen kaçmaya çalışma, çünkü düşmanının gözleri tetikte.