When was Tom's trial?
- Tom'un testi ne zamandı?
Tom told his students that there would be a quiz on Monday.
- Tom öğrencilerine pazartesi günü bir test olacağını söyledi.
We will have a math quiz tomorrow.
- Yarın matematik testimiz var.
Did you grade the tests?
- Testleri derecelendirdin mi?
The teacher handed out the tests.
- Öğretmen testleri dağıttı.
The retention test has been applied to the students in the control group.
She took a pregnancy test.
- O gebelik testi yaptırdı.
By the way, what happened with that pregnancy test? It came out negative.
- Bu arada, gebelik testinde ne oldu? Negatif çıktı.
Your eyesight needs testing.
- Görme duyunuzun test edilmeye ihtiyacı var.
The research director had the department do a thorough job in testing the new product.
- Araştırma müdürü, departmana yeni bir ürünü test etmede esaslı bir iş yaptırdı.
He tested positive for cancer.
He made testy remarks.
Bu çok ilginç deney senin mesleki kişiliğini meydana çıkarmaktadır.
- This very interesting test reveals your professional personality.
Dr. Tanaka üç yüz fare üzerinde iki yıldır deneyler gerçekleştirdi.
- Dr. Tanaka carried out tests for two years on three hundred rats.
Sınav kağıtların Pazartesiye kadar teslim edilmelidir.
- Your test papers must be handed in by Monday.
Sınavda elimden gelenin en iyisini yapacağım.
- I'll do my best on the test.
Neil Armstrong astronot olmak için seçildiğinde deneme pilotuydu.
- Neil Armstrong was a test pilot when he was chosen to be an astronaut.
Antlaşma toprak altındaki nükleer denemeleri yasaklamadı.
- The treaty did not ban nuclear tests under the ground.
O, sınırlarını denemek istedi.
- He wanted to test his limits.
Sami yeteneklerini Kahire'de denemek istiyordu.
- Sami wanted to test his skills in Cairo.
Sınavda elimden gelenin en iyisini yapacağım.
- I'll do my best on the test.
Sınav kağıtların Pazartesiye kadar teslim edilmelidir.
- Your test papers must be handed in by Monday.
Shougongsha kadının bekaretini test etmek için eski bir Çin tekniğidir.
- Shougongsha is an old Chinese technique to test a woman's virginity.
Bush, yeni silahlar test etmek istemiyor.
- Bush doesn't want to test new weapons.
Araştırma müdürü, departmana yeni bir ürünü test etmede esaslı bir iş yaptırdı.
- The research director had the department do a thorough job in testing the new product.
Gözlerimi test ettirdim.
- I got my eyes tested.
Demokrasinin ölçüsü eleştiri özgürlüğüdür.
- The test of democracy is freedom of criticism.