tespit

listen to the pronunciation of tespit
Turkish - English
anchorage
anchoring
evaluation
(Askeri) detection
(Askeri) binding
fastening
establishing, determining
setting
setting (a bone)
fixation
establishing, fixing; determination
(Askeriye) holding (the enemy), keeping (the enemy) busy (with a small force while the main force is on the move)
fixing
determining the nature of (a crime)
fixing, making (something) fast, stable, or secure
determination
fixing, setting (prices)
pin
tespit etmek
establish
tespit etmek
retain
tespit davası
law declaratory action
tespit edilemez
undetectable
tespit etmek
locate
tespit banyosu
fixing agent
tespit cıvatası
anchor chain
tespit edici
holder
tespit edilme
establishment
tespit edilmiş
(Ticaret) located
tespit etme
fastening
tespit etme
retaining
tespit etme
locate

We're trying to locate him. - Onun yerini tespit etmeye çalışıyoruz.

We're trying to locate them. - Onların yerini tespit etmeye çalışıyoruz.

tespit etme
establishment
tespit etmek
set
tespit etmek
key
tespit etmek
make firm
tespit etmek
fasten
tespit etmek
determine
tespit etmek
contain
tespit etmek
hold down
tespit etmek
anchor
tespit kuvveti
(Askeri) holding force
tespit kuvveti
(Askeri) holding element
tespit maddesi
(Teknik,Tekstil) fixative
tespit maddesi
fixing agent
tespit mandalı
catch
tespit mandalı
dog
tespit mevzii
(Askeri) holding position
tespit olunmak
determine
tespit parçası
shoulder
tespit parçası
stop
tespit pimi
dowel
tespit somunu
(Otomotiv) retaining nut
tespit vidası
setscrew
tespit zinciri
anchor chain
tespit davası
(Kanun) A court case to establish facts
tespit etmek
Fix, make firm
tespit (tarama) ve kontrol dinlemesi
(Askeri) detection and monitoring
tespit bandı
fastening band
tespit bandı
(Otomotiv) retaining strap
tespit banyosu
fixing bath
tespit banyosu phot
fixing bath
tespit bağlantısı
(Otomotiv) retaining strap
tespit bileziği
(Otomotiv) retaining strap
tespit bileziği
retainer ring
tespit bileziği
retaining ring
tespit burcu
connection collar
tespit civatası
lock screw
tespit civatası
tie bolt
tespit cıvatası
anchor bolt
tespit dayanağı
stop bracket
tespit devresi
clamping circuit
tespit edici ilaç
fixative
tespit edilebilen
establishable
tespit edilen iz
(Askeri) established track
tespit edilmek
be detected
tespit edilmiş denizaltı
(Askeri) certain submarine
tespit elemanı
retainer
tespit elemanı
stop member
tespit esası
(Ticaret) adjusted basis
tespit etmek
fix
tespit etmek
1. to fix, make (something) fast. 2. to fix, set (prices). 3. to set (a bone). 4. to establish, determine. 5. to determine the nature of (a crime). 6. (Askeriye) (for a small force) to hold or keep (the enemy) busy (while the main force is on the move)
tespit etmek
a) to fix, to make firm b) to determine, to fix, to set
tespit etmek
fasten down
tespit flanjı
connecting flange
tespit flanşı
connecting flange
tespit halkası
hinge collar
tespit halkası
stop ring
tespit hükümler
declaratory judgments
tespit işlemleri
declatatory acts
tespit işlemleri
declaratory acts
tespit kancası
(Otomotiv) retaining pip
tespit kancası
retaining catch
tespit kancası
hook bolt
tespit kazığı
(Askeri) anchor pile
tespit kitlesi
anchoring block
tespit kolu
locking lever
tespit kovanı
retaining bush
tespit kulesi
anchor tower
tespit kuşağı
tie rod, tie bar
tespit köşebendi
mounting nut
tespit levhası
stay plate
tespit levhası
bedplate
tespit levhası
lock plate
tespit maddesi
fixing agent, fixative
tespit makinesi
fixation machine
tespit manşonu
stop sleeve
tespit noktası
fixation point
tespit pimi
anchor pin, retaining pin
tespit pini
guy pin
tespit pini
anchor pin
tespit pini
locating dowel
tespit plakası
(Otomotiv) retaining plate
tespit plakası
joint plate
tespit plakası
fixation plate
tespit plakası
stop plate
tespit plakası
lock plate
tespit plakası
fixing plate
tespit raporu
identification report
tespit raporu
detection report
tespit rondelası
stop washer
tespit rondelası
retaining washer
tespit sapı
(Otomotiv) retaining tang
tespit segmanı
karabiner
tespit segmanı
snap ring
tespit segmanı
lock ring
tespit segmanı
carabiner
tespit segmanı
retainer ring
tespit segmanı
retaining ring
tespit sistemleri koruma programı
(Askeri) acquisition systems protection program
tespit sürgüsü
(Otomotiv) retaining pip
tespit taarruzu
(Askeri) cantoning action
tespit takozu
(İnşaat) fixing brick
tespit takozu
fixing block
tespit tapası
(Otomotiv) retaining plug
tespit tertibatı
locating device
tespit traversi
removable cross-piece
tespit ucu
(Otomotiv) retaining tang
tespit ucu
(Otomotiv) retaining lug
tespit ucu
(Otomotiv) retaining lip
tespit ve izleme
(Askeri) detection and monitoring
tespit vidaları
(Tekstil) clamping screws
tespit vidası
fastening screw, setscrew
tespit vidası
set screw
tespit yayı
locking spring
tespit yayı
retaining spring
tespit çemberi
lock ring
tespit çengeli
(Otomotiv) retaining lug
tespit çivisi
guy pin
tespit çubuğu
stay rod
tespit çıtası
(Askeri) cleat
termik hedef tespit cihazı
(Askeri) thermal sensor
hasar tespit
damage assessment
izinsiz giriş tespit sistemi
(Askeri) intrusion detection system
kimin olduğunu tespit etmek
identify
seviye tespit
(Eğitim) placement
tespit etme
stabilization
menzil tespit sistemi
(Askeri) shot detection system
percinleyerek tespit etm
ETM detection percinleyerek
seviye tespit sınavı
Placement exam/test

You can take the placement exam and start your study from an appropriate level.

seviye tespit sınavı
Level test
tespitler
detections
Birleşik Devletler ticari gemi yer tespit rapor sistemi
(Askeri) United States merchant ship vessel locator reporting system
Savunma Bakanlığı Tespit Kurulu
(Askeri) Defense Acquisition Board
Savunma Bakanı Yardımcısı (Tespit ve Lojistik)
(Askeri) (A&L) Assistant Secretary of Defense (Acquisition and Logistics)
Taktik Hava Savunma Sistemi; hedeft tespit sistemi ve işaretleme nişangahı
(Askeri) Tactical Air Defense System; target acquisition system and designation sight
aks tespit mandalı
axle latch
alarm tespit sahası
(Askeri) alert holding area
alçak irtifalı seyrüsefer ve gece kızılötesi hedef tespit sistemi
(Askeri) low-altitude navigation and targeting infrared for night
alçak irtifalı seyrüsefer ve gece kızılötesi hedef tespit sistemi (LANTIRN) hede
(Askeri) low-altitude navigation and targeting infrared for night (LANTIRN) targeting system
conta tespit çıtası
joint-fastening strip
delikli tespit çivisi
holdfast
deniz seviyesi; şalter tespit cihazı
(Askeri) sea level; switch locator
devre anahtarı seçim hattı; muharebe arama / kurtarma tespit cihazı
(Askeri) circuit switch select line; combat survivor evader locator
envanter tespit vesikası
(Ticaret) inventory certificate
gece hedef tespit sistemi
(Askeri) night targeting system
hata tespit alt sistemi
(Askeri) fault detection subsystem
hata tespit sistemi
(Askeri) fault detection system
hata tespit tecridi
(Askeri) fault detection isolation
hedef tespit hatası
(Askeri) target location error
hedef tespit yöneticileri için bilgisayar güvenliği
(Askeri) computer security for acquisition managers
hesap bakiyesini tespit etmek
strike
hükümetçe tespit edilen fiyat
(Hukuk) administrated price
kanepe tespit parçası
body fixing plate
karar ver, tespit et, teslim et ve değerlendir
(Askeri) decide, detect, deliver, and assess
kaza yeri tespit biykını
(Askeri) crash locator beacon
konumsal atış açısı tespit sistemi
(Askeri) position azimuth determining system
kızılötesi tespit seti
(Askeri) infrared detection set
mevki tespit sistemi; esas dağıtım bölgesi; korunmuş dağıtım sistemi
(Askeri) position determining system; primary distribution site; protected distribution system
nükleer infilak tespit ve raporlama sistemi
(Askeri) nuclear detonation detection and reporting system
on-line tespit
(Askeri) on-line diagnostic
on-line tespit tahsisi
(Askeri) assign on-line diagnostic
sedye tespit tertibatı
(Askeri) ambulance insert
stabilizasyon referans paketi / mevki tespit sistemi
(Askeri) stabilization reference package/position determining system
tespit etmek
stereotype
tespit etmek
posit
uzmanın istihbarat raporu; nokta tespit istihbarat raporu
(Askeri) specialist intelligence report; spot intelligence report
özel harekat geri bilgilendirme ve tespit sistemi
(Askeri) special operations debrief and retrieval system
Turkish - Turkish
Bir şeyi sağlam bir biçimde yerleştirme, yerinden oynamaz duruma getirme
Saptama
Bir durumu kuşkuya düşürmeyecek biçimde gösterme, belirleme
tespit davası
(Kanun) Genellikle hasımsız olarak açılan; bir sonraki dava yahut başkaca uyuşmazlık için delil olma niteliğine sahip dava çeşididir. Senet iptal davaları ve Türk ticaret kanunu hükümlerine dayanılarak açılan zayii belgesi alınması davaları bunlara örnek olarak gösterilebilir. Ayrıca bir edimin yerine getirilip getirilmediğinin, ortada bir borç olup olmadığının tespiti gibi durumlar için de açılmaları mümkündür
tespit etmek
Bir şeyi sağlam bir biçimde yerleştirmek, oynamaz duruma getirmek
tespit etmek
Bir durumu kuşkuya düşürmeyecek biçimde göstermek; belirlemek: "Hayal meyal seçtiklerini isabetle tespit edemezler."- A. Ş. Hisar
tespit etmek
Bir durumu kuşkuya düşürmeyecek biçimde göstermek; belirlemek
Tespit etmek
vermek
English - Turkish

Definition of tespit in English Turkish dictionary

seviye tespit sınavı
level determining exam
tespit
Favorites