Tom has already delivered the package to Mary's house.
- Tom paketi Mary'nin evine zaten teslim etti.
I'm sorry. I should've delivered this yesterday.
- Üzgünüm. Bunu dün teslim etmeliydim.
In an insistent voice, he asked his brother to hand over the letter and he died.
- O, ısrarlı bir sesle erkek kardeşinin mektubu teslim etmesini istedi ve öldü.
Tom agreed to hand over his gun to the police.
- Tom silahını polise teslim etmeyi kabul etti.