Turkish - English
Definition of teski̇n in Turkish English dictionary
- teskin
- mollify
- teskin
- soothing
- teskin
- tranquilization
- teskin
- calming, soothing, tranquilization
- teskin
- mollification
- teskin
- calming
- teskin
- propitiation
- teskin edici
- (Tıp) abirritant
- teskin edilmiş
- alleviated
- teskin etmek
- palliate
- teskin etmek
- pacify
- teskin etmek
- relieve
- teskin etme
- to pacify
- teskin ederek
- lulling
- teskin ederek
- calmingly
- teskin ederek
- quellingly
- teskin edici
- soothing
- teskin edici
- demulcent
- teskin edici
- tranquillizing
- teskin edici
- calming
- teskin edici
- placatory
- teskin edici ilaç
- (Kimya) acetanilide
- teskin edilmiş bir halde
- mollifiedly
- teskin etme
- placation
- teskin etme
- lulling
- teskin etme
- propitiation
- teskin etmek
- (Hukuk) alleviate, appease
- teskin etmek
- to calm; to tranquilize
- teskin etmek
- calm
- teskin etmek
- tranquillize
- teskin etmek
- lull
- teskin etmek
- quell
- teskin etmek
- alleviate
- teskin etmek
- attemper
- teskin etmek
- soothe
- teskin etmek
- to soothe, to calm, to pacify, to relieve, to alleviate
- yatışmak, sakinleşmek, teskin olmak¡
- To soothe, calm, to soothe ¡
- Teskin
- (Tıp) sedation
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of teski̇n in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Rahatlandırma. Yatıştırma. Sükunet verme. Şiddet, hiddet ve ıztırabını izale etme
- (Hukuk) Sakinleştirme,yatıştırma
- (Osmanlı Dönemi) Gr: Bir harfi sâkin okuma
- TESKiN
- Acı, öfke, heyecan gibi duyguları yatıştırma, dindirmeye çalışma: "Ev sahibi erkek beni, kadın da onu teskine uğraşıyordu."- B. Felek
- teskin
- Acıyı bastırmaya çalışma
- teskin
- (Osmanlı Dönemi) yatıştırma
- teskin
- Acı, öfke, heyecan gibi duyguları yatıştırma, dindirmeye çalışma
- teskin
- Acı, öfke, heyecan gibi duyguları yatıştırma
- teskin etmek
- Acı, öfke, heyecan gibi duyguları yatıştırmak, dindirmek