tertipli

listen to the pronunciation of tertipli
Turkish - English
straight
plat
tidy, neat, orderly; prearranged, organized
organized

Tom wasn't very organized. - Tom çok tertipli değildi.

Tom is quite organized, isn't he? - Tom oldukça tertipli, değil mi?

tidy
shipshape
prearranged, planned in advance, premeditated
tidy, neat; orderly; organized
orderly
neat
ordered
soigne
tertipli olmak
be tidy
tertipli olmak
be neat
tertip
device
tertip
make-up
tertip
organization
tertip
trick
tertip
method
tertip
(Tıp) prescription
tertip
(Ticaret) lay out
tertip
co-ordination
tertip
arrange
tertip
coordination
tertip
makeup
tertip
type-setting
tertip
(Osmanlıca) consolidation
tertip
plot
tertip
tidy
tertip
(Denizbilim) cohort
tertip
order
tertip
concoction
tertip
collocation
Tertip
(Askeri) combination
tertip
arrangement (of words, phrases, or clauses) (in a sentence)
tertip
scheme
tertip
print. typesetting, setting (a page) in type
tertip
way, manner: İşi bu tertip üzere hallettik. We solved the matter in this way
tertip
group (of medicines which are taken together as a treatment for an illness)
tertip
arrangement
tertip
order, arrangement, disposition; composition; type-setting; prescription; plot, trick
tertip
(Askeriye) disposition (of troops, artillery, etc.)
tertip
arrangement, setting up, setup; organizing; planning; contriving, contrivance; the manner in which something is arranged, set up, organized, planned, or contrived
tertip
composition
tertip
(Finans)issue (all the bonds issued at one particular time)
tertip
plan

I planned a party for Tom. - Tom için bir parti tertip ettim.

tertip
concoct
tertip
getup
tertip
distribution
tertip
construction
tertip
ordonnance
tertip
rede
tertip
contexture
Turkish - Turkish
Düzenli, derli toplu, yerli yerinde: "Bereket ki burada, her şey tertipli idi."- Y. K. Karaosmanoğlu
Dağınıklıktan hoşlanmayan, düzenli (insan). Önceden düzenlenmiş, hazırlanmış
Dağınıklıktan hoşlanmayan, düzenli
Düzenli, derli toplu, yerli yerinde
Önceden düzenlenmiş, hazırlanmış
TERTİP
(Hukuk) Sıra,düzen,düzenleme
tertip
Doktorun hastaya verdiği ilaç düzeni
tertip
Uygun bir sıraya, düzene koyma, sıralama
tertip
Hile, düzen, komplo
tertip
Uygun bir sıraya, düzene koyma, sıralama: "Bu gece yazılacak yazım, tertip olunacak nutkum var."- Ö. Seyfettin
tertip
Düzenleme, hazırlama
tertip
Düzenleme, hazırlama: "Bu zat, propagandayı tertip ve idareye memur imiş."- Atatürk
tertip
Beraber asker olanlar
tertip
Askere alınma dönemi
tertip
Dizgi
tertip
(Osmanlı Dönemi) belli bir sıralama ile düzenleme, sıraya koyma, dizme
tertip
Düzenleniş, sıralanış biçimi
tertipli
Favorites