tertemiz

listen to the pronunciation of tertemiz
Turkish - English
very clean
stainless
very clean, spotless, stainless, immaculate, spick-and-span
spotlessly clean
idyllic
neatly

Tom was neatly dressed. - Tom tertemiz giyinmişti.

He is always neatly dressed. - O her zaman tertemiz giyinir.

spick-and-span

Keep the bathroom spick-and-span. - Banyoyu tertemiz tut.

taintless
unsullied
(giysi) unworn
very clean, spotlessly clean, spotless
immaculate

This place really is immaculate. - Bu yer gerçekten tertemiz.

(deyim) pure in heart
spotless

Tom wants this room spotless. - Tom bu odayı tertemiz istiyor.

spick and span
lily
spickandspan
gleam
tertemiz bir şekilde
immaculately
tertemiz yapmak
clean up
tertemiz yapmak
cleanse
tertemiz (giysi)
unworn
tertemiz traşlı
clean shaven
tertemiz yapmak
to cleanse, to clean (sth) up
ar namus tertemiz
shameless, barefaced
ar namus tertemiz
utterly shameless (used sarcastically)
Turkish - Turkish
Kötülük düşünmeyen, günahsız, lekesiz, suçsuz
Çok temiz, her yanı temiz, pirüpak: "Mütevekkil ve hülyalı, hanım hanımcık, uslu puslu, tertemiz yaşarlardı."- R. H. Karay
Kötülük düşünmeyen, günahsız, lekesiz, suçsuz: "Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor."- M. A. Ersoy
Çok temiz, her yanı temiz, pirüpak
tiril tiril
arı sili
tertemiz
Favorites