The mall is deserted.
- Alışveriş merkezi terkedildi.
He deserted his family and went abroad.
- Ailesini terk etti ve yurt dışına gitti.
I won't quit, no matter what you say.
- Terketmeyeceğim, ne söylersen söyle.
I've decided to quit doing that.
- Onu yapmayı terk etmeye karar verdim.
Tom wants to forgive his father for abandoning him.
- Tom, onu terkettiği için babasını affetmek istiyor.
I'm not abandoning them.
- Onları terk etmiyorum.