I think death is preferable to shame.
- Bence ölüm utanca tercih edilir.
I think peace is very much preferable to war, don't you?
- Bence barış savaşa daha çok tercih edilir, değil mi?
I don't prefer to wear red lipstick.
- Kırmızı ruj sürmeyi tercih etmem.
The reason I prefer to go to Japan is that the people in Japan are hardworking and have honest personalities.
- Japonya'ya gitmek istemeyi tercih etmemin sebebi onların çalışkan ve dürüst kişilikleridir.
May I ask which you prefer?
- Hangisini tercih ettiğini sorabilir miyim?
Why do you think Tom prefers living in the country?
- Tom'un niçin kırsal alanda yaşamayı tercih ettiğini düşünüyorsun?
He preferred studying at night.
- Gece çalışmayı tercih etti.
Many of my friends preferred to study German instead of Spanish.
- Arkadaşlarımın çoğu İspanyolca yerine Almanca öğrenmeyi tercih etti.