tercüman

listen to the pronunciation of tercüman
Turkish - English
interpreter

I acted as a simultaneous interpreter. - Ben bir simültane tercüman olarak görev yaptım.

Tom acted as an interpreter for Mary. - Tom Mary için tercüman olarak davrandı.

translator

To be a good translator, I think Tom needs to hone his skills a bit more. - İyi bir tercüman olmak için, sanırım Tom yeteneklerini biraz daha geliştirmeli.

If something goes wrong, just blame it on the translator. - Bir şey yanlış giderse bunun için sadece tercümanı suçla.

dragoman
interpreter, translator çevirici, dilmaç
cicerone
tercüman-ı ahval
Interpreter of the situations
tercüman olmak
to articulate, act as a spokesman for (someone's thoughts)
tercümanlar
interpreters
yeminli tercüman
certified interpreter
English - Turkish

Definition of tercüman in English Turkish dictionary

yeminli tercüman
(Dilbilim) Sworn İnterpreter
tercüman
Favorites