Definition of terbiyesizleşmek in Turkish English dictionary
- terbiyesiz
- {s} impertinent
- terbiyesiz
- {s} impudent
It is impudent of you to make fun of adults.
-Belden aşağı şakalar yapman terbiyesizlik.
- terbiyesiz
- {s} naughty
- terbiyesiz
- ill-mannered
- terbiyesiz
- impolite
It was impolite of him to do so.
-Öyle yapması terbiyesizlikti.
Tom apologized to Mary for his son's impolite remarks.
-Tom Mary'ye oğlunun terbiyesiz düşünceleri için özür diledi.
- terbiyesiz
- {s} bad
It's bad manners to point at people.
-İnsanları parmakla göstermek terbiyesizlik.
It's bad manners to speak with your mouth full.
-Ağzın doluyken konuşmak terbiyesizliktir.
- terbiyesiz
- {s} rude
I was trying to say something when you so rudely interrupted.
-Sen terbiyesizce sözümü kestiğinde ben bir şey söylemeye çalışıyordum.
- terbiyesiz
- {s} immodest
- terbiyesiz
- saucy
- terbiyesiz
- uneducated
- terbiyesiz
- sauced
- terbiyesiz
- unenlightened
- terbiyesiz
- blatant
- terbiyesiz
- nasty
I can't stand that nasty attitude of his any longer.
-Onun terbiyesiz davranışlarına dayanamıyorum artık.
What a nasty man he is!
-Ne terbiyesiz bir adam!
- terbiyesiz
- outrageous
- terbiyesiz
- saucebox
- terbiyesiz
- uncivilized
- terbiyesiz
- bawdy
- terbiyesiz
- abrupt
- terbiyesiz
- coarse-grained
- terbiyesiz
- ill mannered
- terbiyesiz
- {s} improper
- terbiyesiz
- ungracious
- terbiyesiz
- undisciplined
- terbiyesiz
- vulgar
- terbiyesiz
- hoydenish
- terbiyesiz
- inurbane
- terbiyesiz
- insolent
- terbiyesiz
- coarse
- terbiyesiz
- ill bred
- terbiyesiz
- currish
- terbiyesiz
- dirty
- terbiyesiz
- risqué
- terbiyesiz
- immoral
- terbiyesiz
- underbred
- terbiyesiz
- ill-bred
l know he's stubborn, ill-bred, and what's more, he's crazy.
-Onun inatçı, terbiyesiz olduğunu biliyorum ve ayrıca o deli.
- terbiyesiz
- repugnant
- terbiyesiz
- vulgarities
- terbiyesizleşme
- bad recovery
- terbiyesiz
- (yemek) undressed
- terbiyesiz
- ill-mannered, ill-bred, impolite, insolent, rude, impudent, impertinent, graceless, abrupt, dirty, saucy, nasty, coarse; (yemek) undressed
- terbiyesiz
- blackguardly
- terbiyesiz
- mannerless
- terbiyesiz
- broad
- terbiyesiz
- caddish
- terbiyesiz
- indelicate
- terbiyesiz
- coarse grained
- terbiyesiz
- unmannerly
- terbiyesiz
- shameless
- terbiyesiz
- graceless
- terbiyesiz
- inelegant
- terbiyesiz
- churlish
- terbiyesiz
- blackguard
- terbiyesiz
- ill-mannered, unmannerly, impolite, rude; badly brought up, ill-bred
- terbiyesiz
- rugged
- terbiyesiz
- {s} scabrous
- terbiyesiz
- {s} ribald
- terbiyesiz
- {s} unpolished
- terbiyesiz
- unbred
- terbiyesiz
- {s} risque
- terbiyesiz
- {s} risky
- terbiyesiz
- {s} uncultured
Related Terms
Definition of terbiyesizleşmek in Turkish Turkish dictionary
- Edepsizleşmek
- terbiyesiz
- Topluluk kurallarına aykırı davranan: "Böyle bir terbiyesiz, misafir diye çağrılır mı? Misafir böyle şey yapar mı?"- R. N. Güntekin
- terbiyesiz
- Topluluk kurallarına aykırı davranan
- terbiyesiz
- Terbiyesi olmayan
- terbiyesizleşme
- Edepsizleşme