Elma, açlığımı geçici olarak giderdi.
- The apple appeased my hunger temporarily.
Havaalanı uçuşlara geçici olarak kapatıldı.
- The airspace around the airport was closed temporarily.
Tom'la geçici bir anlaşma yaptım.
- I've made a tentative deal with Tom.
Tüm tarihler geçicidir.
- All dates are tentative.
Elma, açlığımı şimdilik yatıştırdı.
- The apple appeased my hunger temporarily.
Tom ve Mary'nin küçük kızı ilk deneme adımlarını atmaya başlıyor.
- Tom and Mary's little girl is starting to take her first tentative steps.